11 Ekim 2012 Perşembe

Her derde deva kefir :)

Her derde deva olmasada zararı da yoktur kefirin. Her yaşta herkes içebilir, süte karşı alerjisi yoksa tabi. Kefir yapımı kolaydır ama geçici heveslerle bu işe başlamayın. Çünkü elinizde yaşatmaya çalışacağınız bir canlı olacak. Onu hiç unutmadan yaşamalısınız :)
Kefiri işini iyi yapan aktarlardan bulabilirsiniz. Ya da çevrenize sorun soruşturun, mutlaka yapan biri vardır, size de kefir danelerinden bir kaç tane verebilir. Eğer aktardan alırsanız, kefiri canlandırmak için biraz sonra anlatacağım mayalanma yöntemi ile mayalayıp, içmeden bir daha mayalayarak kefiri canlandırmanız gerekir. 2-3 mayalanmadan sonra kefiriniz içilecek kıvama gelir. Kefir yaparken, uzun ömürlü sütleri asla kullanmayın. Günlük şişe sütü ya da bulabiliyorsanız yeni sağılmış süt:) büyük şehirlerde bulunması imkansız tabi. Şanslı olup bulduysanız hemen kaynatın, oda sıcaklığına gelince mayalanmaya hazırdır. Kefir yaparken kesinlikle metal olan bişey kullanmayın. Herşey plastik ya da cam olmalı.

Kefir yapmak için gerekli malzemeler;
Cam kavanoz
Plastik süzgeç (kesinlikle metal kullanmayın)
Süt (oda sıcaklığında)
Kefir mayası.
Sütü cam kavonoza koyun, içine kefir mayalarını ekleyin. Burda sütün ve kefir mayasının miktarı önemli değil, önce 1 litre süt ile başlayın. Devam ettikçe kefirler çoğalacak siz de sütün miktarını arttırabilirsiniz. Kavonoza strech film gerebilir ve üstüne birkaç küçük delik açabilirsiniz. Plastik kapaksa gevşek kapatın, metal kapak kullanmayın. Kavanozu oda sıcaklığında karanlık bir yerde (ben dolabın içine koyuyorum) hava soğuk olduğunda havlu örterek 12-24 saat mayalandırın. Mayalanma süresi artıkça kefirin tadı ekşi olur. Ekşi kefir ishali keser, tatlı kefir kabızlığı :)
Mayalanma süresi bitince cam bir tas alın, içine süzgeçi koyun ve içine boşaltın. Süzgeci hafif sallayarak süzün. Bu esnada kesinlikle mayaları ezmeyin.

Süzgeçin üstünde kalan bu mayaları kesinlikle klorlu musluk suyu ile yıkamayın. Bu arada ekleyeyim; mayalarınızı 40 derece ısının üstünde mayalmaz, dondurucuya koymazsanız ve düzgün mayalarsanız çok uzun zaman hatta bizden çok yaşarlar.
Süzgeçte kalan mayaları hemen süte koyup tekrar mayalayabilirsiniz. Eğer mayalama yapmazsanız yine süte koyup buzdolabında kapağı gevşek olarak bir hafta saklayabilirsiniz.
Kefirinizi buzdolabına kaldırıp soğuk tüketin.
Ve unutmadan kefiri içtikten sonra bardakta kalanı hemen yüzünüze sürüp bekletin. Cild hemen emiyor zaten. 20-30 dakka bekletip yıkayın. Cilde inanılmaz parlaklık veriyor :)




7 Ekim 2012 Pazar

Yarasa kollu kazağım

 
 6 numara şiş ve orta kalınlıkta ve ince iki farklı yünle bir koldan başladım diğer koldan çıktım :) çok kolay bir model.
10 ilmek başaladım. bir sıra haroşa ördüm. ikinci sırada tüm ilmekleri kfb yaptım ve 20 ilmeği bir sıra haroşa ördükten sonra her sırada bir ilmek arttırdım. istediğim genişliğe gelince şişime 20 ilmek atıp eteği oluşturdum. bu şekilde bedenimin genişliği kadar örüp 20 ilmeği kestim. Bu aşamadan sonra ilk kolda arttırdığım ilmekleri 20 ilmek kalıncaya dek her sırada bir bir kestim. en son kalan  20 ilmeği ikişer ikişer kesip 10 ilmeğe düşünce tüm ilmekleri kesip bitiriyoruz, sonra arka parçayı da aynı şekilde ördüm. İki parçayı birleştirdim, kollara bant örüp diktim ve bitti :)   

 
 
 
 
 
 
 
 
 

5 Ekim 2012 Cuma

Ev babetlerim


Ayakkabı tabanlıklarını görünçe aklıma babet örme fikri geldi. Tığ işi taban örmek en sevmediğim şeydir aynısından iki tane yapmayı hiç sevmiyorum. Örgüde de öyleyimdir, bir modelin aynısından bir daha asla örmem. Modeli değiştirmiyorsam ipi ya da rengi değiştiririm :) Ördüklerimin eşi ve benzeri yoktur yani :)
Keçe üzerine koyup kalıbını çıkardım,



Keçeden tığla geçmek zor olduğundan öncesinde iğne iplikle çerceve hazırladım sonra tığ ile ilmek aldım.
Bu da bitmiş halleri :) Ayağımda deneye deneye ördüğüm için biraz doğaçlama oldu sayılar.
Tabanlığı babetin altına diktim. Delikler olunca çok kolay oldu :) Giymesi çok rahat babetim var artık.
Resimler çekilirken Zeytin de rahat durur mu?

22 Eylül 2012 Cumartesi

Şirin bir hırka örüyoruz :)


Bugünlerde harıl harıl örmekten bloğuma vakit ayıramadım. Önümüzdeki günlerde hepsini tek tek eklemeye devam edeceğim. Artık okullar açıldı, havalar serinledi ya en güzel örgüleri örmenin en güzel zamanı gelmiş oldu.
Bu şirin hırkayı Hanımelim forumda birlikte örmeye başladık, bekleriz :) 6-9-12 aya göre ve 1 yaşından 7 yaşa göre sayılarının açıklamasını yazdım ve ekledim.

3 Eylül 2012 Pazartesi

Örgü örmek...En büyük zevkim.

Eylül geldi, havalar serinledi ve örgüler ortaya çıkmaya başladı. Benim için örgünün mevsimi yok tabi :) yazın en sıcak havalarda angora şal ördüm. Örgü örmek meditasyon yapmak gibi, huzur buluyorum. Çok canım sıkıldığında, üzüldüğümde amigurimi örerek tüm dertlerimden kurtulduğumu hissediyorum. Bazen de bu hırka gibi yeni bişeyler ördüğüm zaman mutlu oluyorum.

Kardeşimin verdiği fikirden yola çıktım ve Sonbaharda giyebileceğim hırka ortaya çıkmış oldu.
 
 
 
 

 Hırkanın yünü, Hanımelim' de yılbaşı etkinliğinde Sevgili Nurten' den gelen hediyem :) Çok teşekkür ederim, harika bir yazlık yünmüş. Adı; ice yarns lorena, %60 pamuk, %40 akrilik. 5 yumak ve  4 numara şişle ördüm. Yakadan başladım, aşağı doğru  reglan ördüm. arka kumaş saten tarzı ince bişey. Kolları uzun ördüm sonradan pişman oldum sökecektim ama vazgeçtim, kıvırarak kullanacağım. kollara apolet örüp minik bir düğme ile toplamayı düşünüyorum.  Bu günlük benden bu kadar..
Hoşçakalın...

30 Ağustos 2012 Perşembe

Bulaşık Deterjanı yapalım..

Bir sabah Gülben Ergen' in programında tanıdığım Erkan Şamcı sayesinde evde bulaşık deterjanı yapmayı öğrendim. Her zaman kullandığımız sıvı deterjanların tabaklardan 80 yıkamada ancak durulandığını ve çamaşır suyunu mutfaklara sokmanın çok tehlikeli ve gereksiz olduğunu da  öğrenince doğal ürünlere önem vermeye başladım. Bu yaptığımız deterjan aynı zamanda çok güzel bir leke çıkarıcı. Çaydanlıkların içindeki, çay kaşıklarındaki, bardaklardaki çay lekelerini çok rahat çıkarabilirsiniz. Kıyafetlerinizdeki yağ ve çay gibi lekeleri de güzelce çıkarıyor. Benim baş tacım bu deterjanın yapılışını sizlere anlatmak istiyorum.
Ana maddemiz sabun; isterseniz zeytinyağlı doğal sabun, isterseniz normal beyaz kalıp sabun kullanabilirsiniz. Sadece bu iş için kullanacağımız tencere, tahta kaşık ve rendeye ihtiyacımız var.
1) Sabunları yaşken rendeliyorum, daha kolay oluyor. Sonra bez torblara koyup kurutuyorum.
2) Kurumuş sabunları tencereye koyun
3) Üzerini geçecek kadar kaynar suyu sabunların üzerine dökün ve ocağı açın. kısık ateşte sabunlar eriyinceye kadar karıştırın.
4) Sabunlar tamamen eriyince ocağı kapatın ve ; Bir kalıp sabun için 1 çorba kaşığı boraks, 1 çorba kaşığı karbonat hesabı ile ilave edin.
5) Sıvı haldeki deterjanı boş dondurma veya yoğurt kaplarına boşaltın. Soğumaya bırakın.
Soğuduktan sonra keserek kalıptan çıkarıp istediğiniz şekilde kullanabilirsiniz.





 
 

29 Ağustos 2012 Çarşamba

Vee ben geldim :)

En sonunda ben de blog dünyasına adım attım. Her gün gezip dolaştığım, güzel paylaşımlar ile bir dolu bilgiler öğrendiğim bu dünyaya ben de yaptıklarımı paylaşmak istiyorum. Bu bloğun kaydını çok önceden kardeşimle yaptık fakat ben örgülerle uğraşmaktan bu konuya hiç zaman ayıramadım. Şimdilik anlamadığım için çok eksiğim var, zamanla hepsini düzenleyeceğim. Hadi daha fazla beklemeden çalışmalara başlayım :)

İlk olarak sevgili Alonenes arkadaşımızın motif etkinliğine katıldım. Renk renk motiflerle yapılacak olan battaniye etkinliğinde bakalım benimki nasıl bişey olacak.